Ashap döneminde iki İslam ordusunu karşı karşıya getirten zihniyet, savaş sonrası kimin haklı ve kimin haksız olduğu ilgalarıyla kılıçların istirahate geçtiği zamanda bile durmamış, kılıç kavgalarını dil ve söylem kavgalarına taşıyarak sarılıp tedavi edilmesi mümkün olan derin yaradan akan kanının on dört asır boyunca müdavim akıtılması misyonunu başarıyla yerine getirmiştir.
Kur’an-ı Kerim’i bizzat Kur’an’ın istediği doğrultuda ve Peygamber Ekrem’i de Kur’an’ın tanıttığı kalıplarda anlamaya çalışan İslam alimleri, İslam ümmetinin kanayan yarasını gerçekçi ve evrensel kalıplarda ve keza evrensel kanun ve kaidelerle sarmaya çalışmış ve bu paha biçilmez misyonun bir sonraki asra taşınmasında takdire şayan çaba ve gayretler göstermişlerdir.