Bundan dolayıdır ki bazı müfessirlerin deyimiyle Kur’an kriterleriyle bir insan tasavvur edilirse bu insan Peygamber Ekrem ve Peygamber Ekrem’in insan kalıbından bir kitap kalıbına dökülmesi tasavvur edilirse bu kitap Kur’an olacaktır. Keza İslam dininin her iki cihan şümul sütununun zaman ve mekân kalıplarının ötesinde olduğu ve İslam dininin tabilerinin Peygamber asrından günümüze ve kıyamete kadar her iki sütuna ihtiyaç duyduğu vahyin, aklın ve mantığın apaçık ikrarı ise aynı şekilde Peygamber sonrası Kur’an’ın evrensel mesajını ekleme çıkartma yapmaksızın olduğu şekliyle taşıyacak korunmuş kâmil insanların varlığına olan ihtiyaçta aynı ölçüde vahyin, aklın ve mantığın ikrarı ve tasdikidir.
Mukaddes İslam dini, birisi Kur’an ve diğeri Peygamber Ekrem olmak üzere dışsal ve hakiki bir varlığa sahip olan iki temel evrensel sütun üzerine bina edilmiştir.
6 Kasım 2024 - 13:21
News ID: 1501908
Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Mukaddes
İslam dini, birisi Kur’an ve diğeri Peygamber Ekrem olmak üzere dışsal ve
hakiki bir varlığa sahip olan iki temel evrensel sütun üzerine bina edilmiştir.
Söz konusu dışsal hakikati olan her iki sütunun evrenselliği, her ikisinin de
son olması hasebiyle Allah Teâlâ’nın koruması ve güvencesi altında olmasını
zaruri kılar ki bizzat Kur’an ayetleri çoğu yerde apaçık buna işaret eder.
Kur’an-ı Kerim ilahi vahiy bütünü olması hasebiyle değil, Müslümanlara
iletilmesi ve buyrukların dış âlemde gerçeklik bulması noktasında Peygambere
ihtiyaç duyar, ancak Peygamberin bizzat kendisi ise hem peygamberliğinin ispatı
ve hem de peygamber unvanıyla ilahi vahyin taşıyıcısı olması noktasında
Kur’an’a ihtiyaç duyar.