Hayatı devrimdi
Ve ölümü de devrim oldu...
Yeniden diriltilmek istenen putlara hep O’nun baltası indi, yeniden yeşertilmek istenen batıl umutlar hep O’na çarpıp dağıldı, maskeler O’nunla düştü, hak O’nunla kanatlanıp uçtu...
O apaçık furkandı, karanlıkların kutup yıldızı, yolunu kaybedenlerin kılavuzu, Allah rızasının mihenk taşıydı, ta kıyamete kadar da öyle olmaya devam ediyor...
O Fatıma’ydı...
Kur’an O’na “Kevser “dedi...
Doğumu; şirkin ölümüydü, hakkın ise apaydınlık devam edeceğinin müjdesi... O’nun doğumuyla batıl ümitsizliğe düştü, “Ebter”ler aşikar oldu; tıpkı velayetin müjdesi ile kafirlerin ümitsizliğe düştüğü gibi...
O’nunla kadınlar izzet buldu... kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir ortamda, Rahmet Peygamberi’nin, geldiğinde ayağa kalktığı ve şefkatle ellerini öperek yücelttiği bir kızdı O...Alem, kız çocuğuna sevgiyi, Allah Resulü’nün O’na gösterdiği sevgiyle tanıdı...
Merhametin zirvesiydi... Minicik elleri ile babası Rahmet Peygamber’inin yaralarını saran, işlerine koşan ve “babasının annesi” olandı O...
Evliliği, eş olarak davranışları, anneliği kısacası her şeyi ile putlaştırılmış gelenekleri birer birer devirdi...
O, en iyi kız evlattı, en iyi eşti, en iyi anne idi ve tüm zamanların en iyi kadını idi...
Öfkesi Allah’ın öfkesi, sevgisi Allah’ın sevgisi idi... O Allah’ın Habibi’nin canıydı... Eti O’nun etinden, kanı O’nun kanındandı...
O, iman için, Allah’a ve Resulüne duyulan sevgi için ölçüydü...O’na gazaplanan, O’nu inciten, gerçekte Allah’ı ve Resulü’nü incitmiş demekti... Ve “Allah ve Resulü’nü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.”(Ahzab-57)
Allah için sevmek ve Allah için gazaplanmak ile sevgisi Allah’ın sevgisi,gazabı Allah’ın gazabı olmak aynı şey değildir. İkincisi ancak “masumiyet”le ve “seçilmiş olmak”la mümkündür.
Fatıma masumedir ve seçilmiştir.
Buna Tathir ve Mübahale ayetleri şahittir.
Resul’ün vefatı sonrası ise O, fitnelerin karanlık sahrasında parlayan hidayet meşalesi idi. Sözleri, gözyaşları, Beyt-ul Ahzan’ı, feryadı, istekleri, dargınlığı, vasiyeti, gizli defnedilişi, mezarının gizli oluşu ile mesajını verdi ve bir devrimci olarak gitti...
O Sırat-el Mustakim’dir.
İhtilaflar O’nu izleyerek çözülür...
Yolunu kaybedenler O’nun ışığına sığınarak yolunu bulur...
O risalet evinin kızı, velayet evinin eşi ve imamların annesidir...
O Kevser’dir; ölülere hayat verir
Fatıma’dır; ateş O’ndan ve sevenlerinden uzaktır
Zehra’dır; y ve güneş ışığını O’ndan alır
Merziyye’dir; Allah’ın rızasıdır
Betul’dür; eşsiz ve benzersizdir
Göklerin incisidir, yeryüzünün ziynetidir, Rahmetullah’ın tacıdır, münafıkların korkulu rüyası, Habibullah’ın habibesidir...
Güzellik ve zerafet O’nda anlam bulur, merhamet O’na sığınır, hikmetin ta kendisidir,cennet O’nunla şereflenir, cömertlik ve fedekarlığın zirvesidir O...
O “Sırullah”tır
O’na selam olsun...